PENG HUNG-CHIH


Peng Hung-Chih 1969’da Tayvan’da dogdu, Taipei ve New York’ta yasiyor ve çalisiyor. National Taiwan Normal University'de güzel sanatlar okudu ve yüksek lisans ögrenimini San Francisco Sanat Enstitüsü’nde tamamladi. Peng Hung-Chih, genellikle köpeklerin konu edildigi mizahi çizimler, heykeller, interaktif enstalasyonlar, performanslar ve videolar gerçeklestiriyor. Peng için köpegin iliskili oldugu bir anlamlar bütünü var. Kendisini köpek çizmekle sinirlamayarak dünyayi bir köpegin bakis açisindan sunmayi tercih ediyor. Bu yolla da toplumsal yapi, kültürel olgular ve hayvan, insan ve Tanri arasindaki hiyerarsik iliskiyle ilgili sorular soruyor. Son dönem kisisel sergileri arasinda, “Beware of GOD/Dikkat TANRI var”, IT Park Galerisi (Taipei, 2006), “Canine Monk/Köpek Rahip”, Lower Manhattan Kültür Merkezi (2006) sayilabilir. Ayrica birçok karma sergiye de katilan sanatçinin çalismalari simdiye dek Sanghay Güncel Sanat Müzesi (2007), Werkleitz Bienali (Almanya, 2006), Virgil deVoldere Galerisi (New York, 2006), 2. Çin Sanat Trienali, Nanjing Müzesi (2005), Yerba Buena Sanat Merkezi (2003) ve Japonya 2. Fukuoka Trienali’nde (2002) yer aldi.

Qingjing Jing - Tüm Dinlerin Birligi

Tayvanli sanatçi Peng Hung-Chih, modern bir Ezop gibi, “Kesis Köpekler” adli devam eden dizisi araciligiyla bizi insan davranislarini ve ruhsal tutkulari tekrar gözden geçirmeye davet ediyor. Serinin bu bölümünde kesisler dilleriyle dünyanin çesitli yerlerinden olaganüstü güzellikte dini yazilar yaziyorlar. Bu çalismalarda insan rolü oynasalar da, aslen köpek kaliyor ve birbirlerine, dünyaya ve ruhani hakikatlere köpekçe davraniyorlar. Peng Hung-Chih basit ama etkili bir strateji benimseyerek beyaz duvarlara köpek mamasi macunuyla yazilar yaziyor, köpekleri mamayi yalarken onlari filme çekip kayitlari tersinden gösteriyor, böylece köpekler metinleri dilleriyle yaziyormus gibi görünüyor. Ritmik ve biçimsel etkiler yaratmak için kaydi oynatma hizini degistiriyor, ama bariz müdahalelerini saklamak için neredeyse hiçbir sey yapmiyor -yazinin en yogun oldugu yerlerde yalamalari sertlesiyor- çünkü çalismanin etkisi bizim bu köpeklerin gerçekten de bu bilgece metinlerin yazari ya da kaynagi olduguna inanmamiza bagli degil. Mamalari tutkuyla ve oburca yalayip yutmalari, insanlarda da aydinlanmayi engelleyen sonsuz arzu çemberinden kendilerini kurtaramadiklarini gösteriyor. Fabllar gibi, bu kurgular da insanin ruhaniligi tüketme çabasini yansitiyor. (metin Bill Arning, Küratör, MIT List Görsel Sanatlar Merkezi)