AES+F


AES Grubu, 1987’de, Moskova dogumlu üç sanatçi; Tatiana Arzamasova, Lev Evzovich ve Evgeny Svyatsky tarafindan kuruldu. Ilk yurtdisi sergilerini 1989’da ABD’nin Boston sehrindeki Howard Yezersky Galerisi’nde açtilar. O zamandan bu yana AES’nin çalismalari Rusya ve Avrupa’da festivallerde, müzelerde ve galerilerde sergilendi. Fotografçi Vladimir Fridkes 1995 yilinda aralarina katildiktan sonra grubun ismi AES+F olarak degistirildi. AES+F, fotograf, fotograf ve bilgisayar temelli sanat ve video sanati alanlarina odaklaniyor ve ayni zamanda çizim, resim ve heykel gibi geleneksel yöntemlerden de faydalaniyor. AES/AES+F’nin çalismalari Venedik, Lyon, Sydney, Gwangju, Tiran ve Istanbul gibi birçok bienalde yer aldi. Dünya çapinda birçok önemli karma ve tek kisilik sergi düzenleyen grubun çalismalari, Rusya’da önemli ulusal müzelerin ve Avrupa müzelerinin koleksiyonlarinda yer almaktadir. Tretyakov Devlet Galerisi (Moskova), Rusya Devlet Müzesi (St. Petersburg), Multimedya Sanat Merkezi (Moskova), Moderna Museet (Stockholm), MEP (Paris), Les Abattoirs (Toulouse), FNAC (Paris), Pompidou Merkezi (Paris) bu müzeler arasindadir.

Son Ayaklanma - Son Ayaklanma 2

Yirminci yüzyilin gerçek dünyasi tarafindan üretilen sanal dünya katlanarak büyüyor, ayni Petri kabinda bir organizma gibi. Kendi sinirlarini asarak yeni alanlara giriyor, kurucularini özümseyerek yepyeni bir seye dönüsüyor. Bu yeni dünyada gerçek savaslar www.americasarmy.com’da bir oyuna benziyor. Hapishane iskenceleri daha çok modern çag ‘valkyrie’lerinin sadist eylemlerini andiriyor. Teknoloji ve malzemeler yapay çevreyi yeni bir dönemin fantezi peyzajina dönüstürüyorlar. Bu cennet zamanin dondugu, geçmisin gelecegin komsusu oldugu mutasyona ugramis bir dünya. Sakinleri cinsiyetsiz, daha çok melekler gibiler. Burasi keskin, belirsiz veya erotik hayal gücünün üç boyutlu perspektifin yapay titrekliginde dogal göründügü bir dünya. Yeni dönemin kahramanlarinin sadece bir kimligi var, o da son ayaklanmanin katilimcisi olmalari. Hepsi hem kendi hem de öteki için savasiyor, artik kurban ve saldirgan, erkek ve kadin arasinda fark kalmadi. Bu dünya ideolojinin, tarihin ve ahlâkin sonunu kutluyor.