CHEN HUI-CHIAO


Chen Hui-Chiao 1964’te Tayvan’in Tanshui sehrinde dogdu, bugün çalismalarini Taipei’de sürdürüyor ve Taipei’deki alternatif alan IT PARK’in yöneticisi. IT PARK Taipei kent alaninda kalan birkaç alternatif alandan biri. Chen Hui-Chiao yapitlarinda törensel, tekrar eden hareketler kullanarak, kisisel anlam ve denge arayisina yardimci olacak sekilde, dis gerçeklikle iç bilinç arasindaki karsilikli iliskiyi inceliyor. Siir, psikoloji ve rüya halinden ilham alan Chen biçim araciligiyla maddeyi yeniden yorumlayip tanimliyor ve hem kavramsal, hem de biçimsel açidan iliskilerin anlamini kesfetmeye çalisiyor. Son dönem çalismalari arasinda Tayvan’in Taipei sehrindeki Çagdas Sanat Müzesi’nde sergilenen “Burada ve Simdi” (2006) ve Japonya’nin Nagoya sehrindeki Nagoya Sanat Müzesi’nde sergilenen “Pass: Rhythm of the space/Geç: Mekânin ritmi” (2006) adli yapitlari sayilabilir. Iskoçya’nin Aberdeen sehrindeki Glenfiddich Sanat Galerisi’nde düzenlenen “Artists at Glenfiddich 05” (2005), Kore’nin Seul sehrindeki Total Müzesi’nde düzenlenen “The Gravity of The Immaterial: Contemporary Art from Taiwan/Maddi Olmayanin Çekim Gücü: Tayvan’dan Çagdas Sanat” (2003) ve San Francisco’daki San Francisco Modern Sanat Müzesi’nde düzenlenen “Inside Out – New Chinese Art/Ters Yüz – Yeni Çin Sanati” (1999) adli sergilere katildi.

Burada ve Simdi

Bütün hikâyeler bir zamanlar birer sezgi, görünmez, geçici hatiralardi. Gerçekten çok eski bir his bu. Belki bir sezgidir, ‘semavi hiçlige’ dair bir his, birbirine karismis sayisiz bireysel durumun bir parçasi olarak vücuda gelmis bir bütünlük. Belki bu derin hislerin kendileri bedenin içinde olup biten büyülü bir damitma sürecinin ürünü olduklari için, siz bilesenlerine ayirmak için ne kadar ugrasirsaniz ugrasin tamamen verili kabul edilen bir seyi kavramak o derece zorlasiyordur. Baska bir deyisle, insan sunu gitgide daha çok fark ediyor ya da hissediyor, aslinda, imgelem hariç, hiçbir yerde hiç bir sey gerçeklesmedi. Belki bu sadece bir hikâye, ama ‘zamanin bu noktasinda’ geriye kalan tek hakikat de bu hikâye.