FIKRET ATAY


Fikret Atay 1976'da Batman'da dogdu, 2003'ten bu yana Paris'te yasiyor. Yapitlarinda semboller, sembollerin kodlari, kimlik kavraminin cografya ve tarih ile iliskisi üzerinde yogunlasan sanatçi, son dönemde kisisel sorumluluk çerçevesinde zaman ve mekânin temsiliyle ilgileniyor. Katildigi son dönem sergiler arasinda FRAC, Ile-de-France Leplateu (Paris, 2006); San Francisco Modern Sanat Müzesi; Grand-Duc Jean Modern Sanat Müzesi (Lüksemburg); Sydney Bienali; UCLA Hammer Müzesi (Los Angeles) sayilabilir.

Tinica

Onlu yaslarinda bir erkek çocugun önce çöpü sanata dönüstürüp sonra da yaptiklarina tekmeyi savurdugu “Tinica”nin konusu, sanatin hayati degistirme gücü. Video, anonim kahramanimizi, plastik bir boya kovasiyla isi bitmis bir ayçiçek yagi tenekesini tepe taklak edip bir çift eski bez ayakkabinin üzerinde dengede tutmaya çalisir, sonra da etraflarinda baska yamuk yumuk tenekelerden ve paslanmis konteyner kapaklarindan olusan düzgün bir yarim çember yapmaya çalisirken gösteren bir yakin plan çekimle basliyor, iki litrelik markasiz bir mesrubat sisesinden bir yudum içtikten sonra, tenekelerden birinin üstüne oturuyor, eline iki kisa alüminyum çubuk aliyor, çubuklari zarif bir sekilde çevirip, bir rock yildiziymisçasina ritm tutmaya basliyor. Hiz ve zarafetle çaliyor, etkileyici bir isabet, denetim ve zekâyla tenekeden bir solo çikariyor. Yamuk yumuk tenekeler dans ediyor. Egreti bagetler senkoplu bir bulanikligin içinde coskuyla gözden kayboluyorlar. Oglanin elleri deli gibi sallaniyor. Anin içinde kaybolan çocugun yüzünde bir vecd hali var. Kamera geri çekiliyor ve izleyicilerin sahneyi görmelerini sagliyor: sol tarafta Batman’in sehir kalabaliginin, sag taraftaysa sira sira yesil tepelerin göründügü bir dag basi. Ikisi de göz kamastirici bir günbatiminin kizilligina bulanmis. Oglan baslarkenki keyfiligiyle çalmayi birakiyor, ayaga kalkip öyle duruyor. Sonra tenekeleri sarp yamaca dogru tekmeliyor, pisligin içine yuvarlaniyorlar. Performansinin böyle hüzünlü bir sekilde sonlanmasi hayal kirikligi ve üzüntü yaratiyor. Sanatin sonuçlari uçucu ve kirilgan olabilir, ama bu sadece mevcudiyetlerini daha da önemli ve ugruna mücadele edilmeye deger kilar. (David Pagel)