JEAN-BAPTISTE GANNE


Jean-Baptiste Ganne 1972’de Fransa’da dogdu, çalismalarini Nice’te sürdürüyor. Nice’te, Villa Arson’da ögrenim gören Ganne, 2003-2004 yillarinda Amsterdam’da Rijksakademie’de ve Nisan 2007’ye kadar Roma’da Villa Medici’de konuk sanatçi olarak bulundu. Fotograf, yazi, performans, video ve enstalasyon gibi çesitli ifade biçimleri kullanan Jean-Baptiste Ganne’in etkinlikleri “siyasetin temsili ve temsilin siyaseti” etrafinda eklemlenir. Marx’in Kapital’ini bölüm bölüm resimleyen (Resimli Kapital, 1998-2003) sanatçi, Rijksakademie’de açik atölyeler sirasinda alti gün greve gitti (asçilik yaparak) (“The Cookist/Asçi”, 2003) ve yapim bütçesini Roma’da on sentlik bozuk paralar halinde saçmaya karar verdi (“Senza Titolo” -Parildayan Hersey Altindir- 2007). Zagreb’de WHW ile sergi açti (2001), Salzburg’da Fotohof Galerisi ile ortak bir yayin çikardi (2003), Amsterdam’da Ellen de Bruijne Project’de sergi açti (2006), Nice La Station’da “El albergue holandès”i gerçeklestirdi (2006) ve uluslararasi çapta ses getiren birçok sergiye katildi.

Resimli Kapital

“Jean-Baptiste Ganne’in fotograf serisi Karl Marx’in Kapital’inin birinci cildindeki bölüm basliklarini, gündelik hayattan belgesel niteligi tasiyan görsellerle resimlemeyi amaçliyor. Ganne’in çalismasi hem Marx’in sanayi toplumu analizinin hâlâ geçerli olup olmadigini anlamaya yönelik samimi bir çabaya, hem de geçmisle bugün, kuramla gerçek arasindaki kaçinilmaz çeliskileri anlamaya davet ediyor. Sonuç, “Resimli Kapital”, imgeyle metin arasindaki zor iliskiyi gözler önüne seriyor: ne biri ne digeri ötekinin uyandirdigi beklentileri karsilamayi tam basaramiyor. Imgeler ve kelimeler sinava tabi tutulup yorulana kadar zorlaniyor, anlamli olmaya ne kadar daha devam edebileceklerini görmek istercesine”. (Sophie Berrebi)
Günümüzde sermaye, Debord’un da ortaya koydugu gibi, öyle bir birikim düzeyine ulasti ki, kendisi bir imge haline geldi (The Society of the Spectacle / Gösteri Toplumu, §34: “Gösteri imgeye dönüsecek kadar birikmis sermayedir”). Ben sadece bu durumu, sermayenin gösteriye dönüsmesini kaydediyorum. Fotograf, toplumumuzun iste böyle, burada ve simdi temsili olmalidir, ama ufak bir bosluk, bir tür mizahla. Bu proje, fotograf muhabirinin çektigi herhangi bir fotografin ayni zamanda Kapital’i açiklayan bir resim oldugunu vurgulamanin yolu.

La Mancha’li Yaratici Asilzade Don Kisot

IMÇ’deki dükkanlardan birinde, Mors alfabesine tercüme edilmis “La Mancha’li Yaratici Asilzade Don Kisot” yanip sönen kirmizi bir lamba araciligiyla okunacak. Kitabin tamaminin araliksiz okunmasi bir buçuk ay sürecek. Bu kirmizi isik okumasi, dünyayla karsi karsiya bir monolog. Ama ayni zamanda, bos duran dükkâni amplifikatör gibi kullanarak sergi mekânina dönüstürmenin bir yolu. Beyaz duvarlar sadece isigi yansitmaya yariyor, pencereler ise isigi çarsiya yaymaya. Dükkân sergi mekâni veya isyeri olmanin ötesinde, bir dil aracina dönüsüyor. Insanlarin is yaptiklari bu çarsida, dükkânlardan biri kendi kendine çalisacak.
Post Scriptum: Sonra sorabilirsin elbette, neden Don Kisot diye? Ve Pierre Ménard (Borges araciligiyla) su cevabi verirdi: “el Quijote, aclara Menard, me interesa profundamente, pero no me parece ¿cómo lo diré? inevitable…” / “Don Kisot, dedi Menard, konuya açiklik getirerek, beni derinden ilgilendiriyor, ama bana sanki, nasil diyeyim, kaçinilmaz gelmiyor”.